Kayıtlar

Temmuz, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Entelektüel Olmak Dediğin...

Resim
Yine kısa ama güzel bir alıntıyı daha sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum  İyi  okumalar. Üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, 'ne olmak istiyorsun?' dedi. 'Entelektüel olmak istiyorum' dedim. 'Senden entelektüel olmaz' dedi. Şaşırmıştım,sonra,kırılgan bir ses tonuyla; 'Dersinizi geçmeme rağmen sürekli dersinizdeyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren,hep benim?' dedim. 'Senden entelektüel olmaz' dedi. Çok kızmıştım! 'Doç. tezlerin konularını bile ben öneriyorum' dedim. Prof. gülümseyerek geriye yaslandı. 'Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince, sana entelektüel olamazsın dediğimde, bana bir entelektüel gibi 'Niçin olmaz?' diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil, davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması ger...

Emel Sayın’ın Kemal Sunal Anısı

Resim
O zamanlar tığ gibi delikanlı, cepte para çok. Oyuncu bir de, Mavi Boncuk filmini çekiyoruz. Bir gün setten çıktık, eve gidiyoruz. Ben Laleli'de oturuyorum, Kemal benden önce çıktı. Herkes yevmiyesini almış. Taksiyle kendi arabasıyla giden gitti. Baktım Kemal yürüyerek gidiyor, üç kilometre var gideceği yere. Her gün yürüyerek gidip geliyor, merak ettim nereye gidiyor bu adam böyle diye. Uzun süre yürüdü, sonra bir bankta yatan adamı kaldırdı... Bir şeyler konuştular, sonra cebinden para çıkarıp verdi. Şaşırmıştım, ardından biraz daha ilerde bir lokantaya girdi, bir şey yemeden çıktı, oraya da para verdiğini görmüştüm... Bıraktım takibi, banktaki adama yaklaştım, 'Tanıyor musunuz o az önce size para veren adamı?' dedim. 'Adını bilmem, sormam da, her gün para verir bana...' dedi. Teşekkür ettim, az ilerdeki lokantaya gittim, 'Az önce gelen beyin borcu mu var size?' dedim, tanımadılar beni... 'Kemal abi'nin mi, yok hay...

Haluk Levent’in Elfida Şarkısının Bilinmeyen Hüzün Dolu Hikayesi

Resim
Hepimiz içimizde bir takım hasretliğini çektiğimiz şeylere yorduk bu şarkıyı dinlerken... Peki asıl hikayesi neydi?  “Babası Murat Çelik bir emekçiydi. Kızın amansız bir hastalığı vardı ve bu amansız hastalıkla mücadelesine destek olmak için Cerrahpaşa Tıp Fakültesine gidiyordum, doktorlarla görüşüyordum. Bir gün doktor odasındaydım ve doktorlardan biri gelip bana “Haluk Bey, bu kızı gözden çıkartın.” dedi. Yanımda da müzisyen arkadaşım Emrah Aydoğdu var. Emrah, “Gözden çıkartılan kadın anlamı Osmanlıca’da Elfida.” dedi. Belki tam birebir anlamını karşılamıyordu ama bir kavram olarak çok uyuyordu. Tabi biz birbirimize sarılıp ağladık. Gerçekten Beyzanur’u çok seviyordum. Ve oturdum şarkıyı yazdım. Sevgili Emrah Aydoğdu da elinden geleni yaptı ve sözlerinde düzenlemeleri yaptık. Ömer Faruk Güney’in de müziği vardı. Bu şekilde Beyzanur’un son günlerinde ona şarkıyı söylüyordum ama o kendisi olduğunu bilmiyordu, Elfida olarak biliyordu. Tabii küçük bir çocuktu son zama...

Şehrazat'ın 1001 Gece Masallarının Hikayesi

Resim
Bir zamanlar Çin ve Hint diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılırlar. Bu olaydan sonra Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirmeye başlar; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı Şehrazat, hükümdarla evlenip ya bu uğurda yaşamını yitirmeye ya da kurtulup ülkenin tüm kadınlarını da bu beladan kurtarmaya karar verir; bin güçlükle babasını da ikna eder. O gece gerdeğe girmed en önce, hükümdardan son dilek olarak kız kardeşi Dünyazat’ı görmek ister; Dünyazat da ondan son bir dilekte bulunur: “Ne olursun ablacım, o güzel masallarından birini son defa bana anlat!” diyerek. Hükümdardan izin aldıktan sonra, ilginç ve merak uyandıran bir masal anlatmaya başlar Şehrazat ve şafak sökerken en heyecanlı yerinde keser masalını: Gündüz masal anlatılmaz diye… Dünyazat kadar, hükümdar Şehriyar da meraklanarak masalın sonunu getirmek üzere onun canını bağışlar. Böylece büyü bozulunca, her ge...